Mevlana 30 Eylül 1207 yılında bugün Afganistan sınırları içerisinde yer alan Horasan yöresinde, Belh şehrinde doğmuştur. Mevlâna’nın babası Belh şehrinin ileri gelenlerinden olup sağlığında “Bilginlerin Sultanı” ünvanını almış olan Hüseyin Hatibî oğlu Bahaeddin Veled’dir. Annesi ise Belh Emiri Rükneddin’in kızı Mümine Hatun’dur. Sultanü’l-Ulema Bahaeddin Veled, bazı siyasi olaylar ve yaklaşmakta olan Moğol istilası nedeniyle Belh’ten ayrılmak zorunda kalmıştır. Continue reading…
Nisan 2012
Karacaoğlan Ala Gözlüm Ben Bu İlden Gidersem
Ala gözlüm ben bu ilden gidersem
Zülfü perişanım kal melil melil
Kerem et aklından çıkarma beni
Ağla gözyaşını sil melil melil
Yeğin ey sevdiğim sen seni düzet
Karayı bağlada, beyazı çöz at
Doldur ver badeyi bir daha uzat
Ayrılık şerbetin ver melil melil
Elvan çiçeklerden sokma başına
Kudret kalemini çekme kaşına
Zülfü perişanım kal melil melil
Kerem et aklından çıkarma beni
Ağla gözyaşını sil melil melil
Yeğin ey sevdiğim sen seni düzet
Karayı bağlada, beyazı çöz at
Doldur ver badeyi bir daha uzat
Ayrılık şerbetin ver melil melil
Elvan çiçeklerden sokma başına
Kudret kalemini çekme kaşına
Yunus Emre Adı Güzel, Kendi Güzel Muhammed
Canım kurban olsun senin yoluna
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Şefaat eyle bu kemter kuluna
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Mü’min olanların çoktur cefası
Ahirette olur zevk-u sefası
On sekiz bin alemin Mustafa’sı
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Yedi kat gökleri seyran eyleyen
Kürsün üstünde cevlan eyleyen
Mi’racda ümmetin Hak’dan dileyen
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Şefaat eyle bu kemter kuluna
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Mü’min olanların çoktur cefası
Ahirette olur zevk-u sefası
On sekiz bin alemin Mustafa’sı
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Yedi kat gökleri seyran eyleyen
Kürsün üstünde cevlan eyleyen
Mi’racda ümmetin Hak’dan dileyen
Pir Sultan Abdal Açılın Zindanlar Pire Gidelim
Hızır Paşa bizi berdar eyledi
Kesti kollarımı kızak bağladı
İşiten muhipler hep kan ağladı
Açılın zindanlar pire gidelim
Kalenin kapısı taştan demirden
Yanlarım çürüdü yaştan yağmurdan
Bir kimsem de yok ki dellal çağırtam
Açılın zindanlar pire gidelim
Kalenin kapısı taştan çıkılmaz
Penceresi yüce Şah’a bakılmaz Continue reading…
William Shakespeare Sone 4 Şiiri
Dadaloğlu Aslımı Sorarsan Şiiri
Karacaoğlan Ala Gözlü Benli Dilber
William Shakespeare Sone 3 Şiiri
Aynaya bak da şunu gördüğün yüze söyle
Sıra gelmiştir artık bir taze yüz yapmana
Güzelliğini hemen yenilemezsen şöyle
Yeryüzü yoksun kalır, lanetlenir bir ana
Hiçbir güzel var mı ki el sürülmemiş rahmi
Senin sürdüğün çiftin ekinini tepecek
Sırf kendini sevmenin mezarını ister mi
Geleceği ahmakça durdurur mu bir erkek
Sıra gelmiştir artık bir taze yüz yapmana
Güzelliğini hemen yenilemezsen şöyle
Yeryüzü yoksun kalır, lanetlenir bir ana
Hiçbir güzel var mı ki el sürülmemiş rahmi
Senin sürdüğün çiftin ekinini tepecek
Sırf kendini sevmenin mezarını ister mi
Geleceği ahmakça durdurur mu bir erkek
Ali Özdemir Aşk ve Son Aforizması
Aşk ve Son…Sanki bu iki sözcük birbirine derinden ve içtenlikle bağlılar. Birbirini nasıl tamamlıyorlar. Aşk insanın var oluş amacı ve insanı diğer varlıklardan ayıran en büyük olgu, duygu, düşünce ya da şey. Şey diyorum çünkü aşkı anlamlandırmak başlı başına bir hata. Aşkı anlamlandırmak aşkı sınırlandırmak demek. Oysa aşka sınırda konulmaz hudutta.