Mayıs 2012

William Shakespeare Sone 50 Şiiri

Yola koyuldum ama, ilerlemek ne de zor
Şu yorucu yol var ya, ben sonuna vararak
Rahata kavuşmayı umarken, şöyle diyor
Sen ne kadar gidersen dostun o kadar ırak
Beni götüren hayvan, üzüntümün yorgunu
Güçbela yürür benim dert yükümü taşırken
Zavallı, bir sezgiyle öğrenmiş sanki şunu

Continue reading…

Mevlana Aşk Nedir İsimli Şiiri

şarabım aşk ateşidir
hele onun eliyle sunulursa
öyle bir ateşe odun kesilmezsen
yaşamak haram olur sana
söz dalga dalga coşmada
amma onu dudakla, dille değil, gönülle
canla anlatman daha iyi
aşk nedir, bilmiyorsan gecelere sor
şu sapsarı yüzlere, şu kupkuru dudaklara sor
su nasıl yıldızı, ayı aksettirir, gösterirse
bedenler de canı, aklı bildirir, gösterir Continue reading…

Victor Hugo Diana İsimli Şiiri

Paros mermeri gibi güzel ak kollarıyla
Ağaçlara tırmanır, dalları eğerdi
Yapraklar ince ince ürperirdi rüzgarda
Ak gerdanı güneşle, gölgeyle dalga dalga
Al meyvaya uzanırdı incecik parmakları
Kirazların her biri bir ateş damlasıydı
Ardısıra çıkardım; bacağını açarken
Tutuşan gözlerime usulca ‘susun! ‘ derdi
Sonra şarkı söylerdi
Bazen ak dişlerinde türkü yerine meyva
Tıpkı o güzel erden, o yabanıl Diana
O güzelim ağzıyla kiraz sunardı bana
Dudağımda, konarken, bir sevda gülücüğü
Düşürürdüm kirazı, alırdım öpücüğü.
Victor Hugo

Johann Wolfgang Von Goethe Muhammedin Şanı

Görün Taşpınarını, Şenaçık, Sanki Yıldıznazarı
Bulutlardan aşağı beslemiş delikanlılığını iyi ruhlar
Kayalıklar ortası çalılıkta
Körpegenç oynuyor buluttan dışarı
Kaya taşların üzerine, şahlanıyor yine gökyüzüne
Doruklar patikalarından rengarenk çakılları kovalıyor
Ve er lider tekmeleriyle kardeş pınarlarını koparıyor
Beraberinde ileriye
Aşağıda derede adım atmalarının altında
Çiçekler oluşuyor, ve çayır yaşıyor nefesiyle

Continue reading…

Victor Hugo Ey Güneş! Ey Yüzü Tanrısallığın!

Ey güneş! Ey yüzü tanrısallığın
Vahşi çiçekleri sel yatağının
Mağaralar! Seslerin duyulduğu
Yaban böğürtlenleri ormanların
Otların altından duyulan koku
Örnek yükseklikte kutsal tepeler
Bir tapınağın ak süsü gibiler
Yaşlı kaya, yılları yenen meşe
Sizi izlerken duyumsuyorum da
Dağınık bir ruh giriyor kalbime
Ey kızoğlan kız orman, duru kaynak
Karanlığın çivitlediği gül berrak
Göğün ışığı pırıl pırıl su
Ne diyorsunuz bu haydut hakkında
Ey doğanın bilinci, sağduyusu.
Victor Hugo