Temmuz 2012

Ali Özdemir Sana Mektup Ey Can-ı Aşk

Bırak zaman denilen o ırmağa kendini
Ulaştırır seni deryaya
Bırak kaygı duymayı geçmişten gelecekten
Anı yaşamak nerde kaldı
Sen yük ettikçe kendine hayatı
Gücün yetmez hamlığı bırak
Bir an olsun kaygın bitmez mi
Anı yaşamaya bak
Gel bu alem dönüyor madem aşk ile
Sende salın gece gündüz aşk ile
Derdini sev demiyorum sen şarap iste ondan
Meyhane açar gizli sözlerin kapısını gelir ilham
İç iç ki özün şaraba katışsın

Continue reading…

Büyük Selçuklu Devleti Kuruluşu ve Sultanları

Büyük Selçuklu Devleti, Oğuzların Üçoklar kolunun Kınık kolundan gelen Türkmenlerin kurduğu, 1037 ile 1194 yılları arasında İran, Irak, Horosan, Anadolu çevrelerinde hüküm sürmüş bir Türk devletidir. Kurucusunun Selçuk Bey’in torunlarından Tuğrul Bey olduğu kabul edilmektedir. Büyük Selçuklular, en güçlü oldukları dönemde Harezm, Horasan, İran, Irak, Suriye, Arap Yarımadası ve Doğu Anadolu’ya egemen olmuşlardır. Continue reading…

Hasan Sabbah’ın Hayatı ve Haşhaşiler

Hasan Sabbah, Büyük Selçuklu Devleti zamanında yaşamış olan, tarihin eski ezoterik ve Batıni örgütü fedaayiin (Karşı düşüncedekilere göre de Haşhaşileri) kuran ve ölene kadar liderliğini yapan kişidir. İran’da Kum kentinde dünyaya gelmiştir. (Bazı tarihçilere göre buraya Kufe’den göç etmiştir.) Zamanın önde gelen okullarında okuma şansı bulmuştur. Ailesiyle birlikte Rey şehrine gittiğinde burada Şii inancının önderleriyle temas etmiş ve Şiiliği benimsemiştir. Dini çalışmalarını geliştirmek için Fatimiler’in hakim olduğu Kahire’ye gitmiştir. İran’a döndüğünde Selçuklu sarayında yüksek bir memuriyetle işe başlayacaktır. Continue reading…

Edgar Allan Poe …’E İsimli Şiiri

aldırmıyorum, bu dünyada payımın
dünyadan az bir hisseyle
aşk yılları olmasına unutulan
bir dakikanın nefretinde
ağlamıyorum terkedilmişler güzelim
benden mutludur diye ama sen üzülüyorsun diye
kaderime bir yolcu olan benim.
Edgar Allan Poe

Ametist Taşı Faydaları Ve Kullanıldığı Yerler

Şifa bakımından en güçlü taşlardan olan ametist, değerli taş sevenler içinde en gözde taşlardan biridir. Kuvars ailesinden mor yada mavi-mor renkli bir taştır. Ona bu rengi verenin, içinde bulunan demir olduğu düşünülmektedir. Renkleri gün ışığında değişen bazı ametistler, gerçek renklerine ancak röntgen ışınları altında kavuşabilirler. Asırlar boyunca, değişik uygarlıklarda sevgi ve beğeniyle kullanılmış, Asya ve Mısır’da mühür olarak değer kazanmıştır. Eski çağlarda “sarhoşluğu yok eden taş” olarak bilinirdi. O zamanlarda kadeh, çanak, kap gibi şeylerin bir çoğu ametistten yapılmaktaydı. Ametist astrolojide de başak, oğlak, kova ve balık burcu insanının taşı olarak bilinir. Continue reading…

Akik Taşı, Faydaları ve Kullanım Alanları

Adını Sicilya’nın en büyük nehri olan Achates Nehrinden almıştır. Dünyada en çok bulunan akik taşı renk sınırsızlığı ile alıcılara büyük imkanlar tanımış ve gözde taşlardan biri olmuştur. Vücuttaki gergin olan kısımlara sıcaklık hissi vererek gerginliğin azalmasına ve ağrıların azalmasını sağlar. Genellikle cilt hastalıkları konusunda Ametistten sonra 2. sırayı almakta ve damarların kuvvetlenmesini sağlamaktadır. Özellikle erkeksi bir enerjiye sahip olan akik cinsel organların güçlenmesi için kullanılmaktadır. Continue reading…

Hurma Meyvesi, Önemi ve Faydaları

Hurma, bilinen en eski meyve çeşitlerinden biridir. Yunanlı tarihçi Heredot, incilde ‘hayat ağacı’ olarak adlandırılan hurmadan, tatlı ihtiyacını karşılayan bir yiyecek ve şarap yapımında kullanılan meyve olarak söz etmektedir. Hurma; lezzetli, gıda değeri yüksek ,besleyici ve şifalı niteliklere sahip bir meyvedir. Son zamanlarda keşfedilen faydaları nedeniyle, hem gıda olarak hem de yardımcı tedavide kullanılmaktadır. Continue reading…

Victor Hugo Kadına İsimli Şiiri

Eğer kral olsaydım
Çiğneyerek tahtımı
Memleketin halkını dizlerine sererdim
O kuvvetli hükmümle bütün tacı tahtımı
Bir tek bakışın için sana feda ederdim
Eğer Allah olsaydım
O heybetli, o derin
Kainatın, semanın, denizlerin, her yerin
İrademin önünde eğilen meleklerin
Sevgilim bir busene hepsi senindir derim.
Victor Hugo

Ağ Gelin Türküsünün Kısa Hikayesi

İçten ve duygulu bir ağıt olan Ağ Gelin Hikayesi, Kayseri ve civarındaki bir çok yerleşim yerinde bilinmektedir. Avşar aşireti içinde de çok sevilerek söylenmekte ve dinlenmekte olan bir hikayedir. Kızlar gelin giderken kınalarında bu ağıt söylenir, bir çok genç kıza ana ocağından ayrılırken bu ağıt söylenmiştir. Bu ağıt ile genç kızlar yiğidinin evine gönderilmiştir. Çoğu köyde düğünlerde halay çekenler halaya başlamadan önce davulcu ve zurnacıdan ağ gelin türküsünü çalmalarını isterler.

Continue reading…

Aşık Reyhani Ben Nasıl Mecnunum

Ey rüzgar gider isen canana söyle beni
Lütfünde keremi varsa yakmasın böyle beni
Ben bu aşka düş olalı bana Mecnun dediler
Ben nasıl Mecnun’um bilmem aramaz Leyla beni
Ben bu aşka düş olalı gönlüm telaşta benim
Sinemi sitem bürüdü gözlerim yaşta benim
Ne dizimde kuvvet kaldı ne aklım başta benim
İpsiz bağladı bu felek bir kaşı yayla beni
Reyhani der çok kişiler arz eder han olmayı

Continue reading…