Skip to content
Bir zamanlar İstanbul’da meşhur bir Agop varmış
Kadehlerden derman satar, kederden meze yaparmış
Ufacık bir dükkan
İki masa dört tabure
Agop’un meyhanesinde
Dostlar birlikte
Meyhane ilham olmuş isimsiz ozanlara Continue reading…
156 Bilginin manasını bil; bak, bilgi ne der: bilgiyi bilen insandan hastalık uzaklaşır.
Yusuf Has Hacib
Kutadgu Bilig
Hurma verip, başımı okşayıp nazar eyledi
Bir fırsatta ahirete doğru sefer eyledi
“Elveda” deyip bu alemden göç eyledi
Medreseye varıp, kaynayıp coşup taştım ben işte
Sünnet imiş, kafir de olsa, verme zarar
Gönlü katı, gönül inciticiden Allah şikayetçi
Allah şahid, öyle kula “Siccin” hazır
Bilgelerden işitip bu sözü söyledim ben işte Continue reading…
Sana da, daha önceki kitabı doğrulamak ve onu korumak üzere hak olarak Kitab’ı (Kuran’ı) gönderdik. Artık aralarında Allah’ın indirdiği ile hükmet; sana gelen gerçeği bırakıp da onların arzularına uyma. (Ey ümmetler!) Her birinize bir şeriat ve bir yol verdik. Allah dileseydi sizleri bir tek ümmet yapardı; fakat size verdiğinde (yol ve şeriatlerde) sizi denemek için (böyle yaptı). Öyleyse iyi işlerde birbirinizle yarışın. Hepinizin dönüşü Allah’adır. Artık size, üzerinde ayrılığa düştüğünüz şeylerin ( gerçek tarafını) O haber verecektir.
Maide Suresi 48. ayet
Allahım! Senden iman içinde sağlık, güzel ahlak içinde iman, peşinden rahmet, afiyet, mağfiret ve rıza gelen bir kurtuluş istiyorum.
Hz. Muhammed (s.a.s)
(Hakim, “De’avat”, No: 1919)