Skip to content
Kalbimin orta yerinde gün be gün
Nedir böyle alev alev yanan oy
Zalim felek savurduğun rüzgarda
Harman mı ömür mü tozup giden oy
Efil efil estirdiğin rüzgarda
Harman mı ömür mü tozup giden oy Continue reading…
İnsan dostunu düşmanından daha zor affeder.
Friedrich Nietzsche
Fatiha Suresi, Müddessir suresinden sonra Mekke’de inmiştir ve 7 ayettir. 5. sure olarak indiği kabul edilir. Fatiha suresine, Kuran’ın ilk suresi olduğu için açış yapan, açan manasına gelen ”Fatiha” denilmiştir. Fatiha suresinin, diğer adları ise, ana kitap manasında ”Ümmü’l-Kitab”, dinin asıllarını ihtiva eden manasında ”el-Esas”, ana hatlarıyla İslam’ı anlattığı için ”el-Vafiye” ve ”el-Kafiye”, ilk defa inen yedi ayet manasında ”es-Sebu’l-Mesani”, birçok esrarı taşıdığı içinde ”el-Kenz” denilmiştir. Peygamberimiz ”Fatiha’yı okumayanın namazı olmaz.” demiştir. Continue reading…
Hani eski zaman masalları anlatır
Hüznümü huzura dolarsın
Kaşım gözümden çok içim bir parçan
Annem sen benim yanıma kalansın
Hani bir biblon vardı kırdığım
Üstüne ne kırgınlıklar yaşadın Continue reading…
Kim ne derse desin aşk için
Önce hoş sonra boş gelir
Her seferinde canım yanar
Aşk bana yalan gelir Continue reading…
İnsan halkla ne kadar karışır, uzlaşırsa o kadar Hakk’a yaklaşır.
Seyyid Burhaneddin
Hadisi Şerifler, Peygamber Efendimizin yaşadığı dönemden yaklaşık olarak 1-2 asır sonra yazılı hale getirilmiş, bir nakil zinciri ile gelecek nesillere aktarılan Peygamberimize ait sözlü ürünleridir. En önemli hadis yazarları Peygamberimiz’den ortalama olarak 200 yıl sonra yaşamış kişilerdir. Bu yüzden hadislerde unutma, atlama, yanlış hatırlama, yüceltme, alçaltma, abartma, önemsizleştirme, ayıklama, uydurma gibi problemler yaşanmış olabilir. Bu gün bile bir çok hadise şüphe ile bakılmaktadır. Continue reading…
Kendi kalbine bakamayanın yaşamı bulanıktır, kendi yüreğine bakabilme cesareti gösterenler gönlünün muradını keşfedenlerdir. Dışarıya bakan rüya görür, hayal dünyasında kaybolur, içeriye bakan uyanır, kendini keşfeder.
Doğan Cüceloğlu
Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer
Ömrüm oldukça gönül tahtına keyfince kurul
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer
Nice revnaklı şehirler görünür dünyada
Lakin efsunlu güzellikleri sensin yaratan
Yaşamıştır derim en hoş ve uzun rüyada
Sende çok yıl yaşayan, sende ölen, sende yatan
Yahya Kemal Beyatlı
Yataktan kalkmış bir aslan
Gelir horlayı horlayı
Buluttan çıkmış ay gibi
Gelir parlayı parlayı
Döne, seyreyle Ayvaz’ı Continue reading…
Ervah-ı ezelde levh-i kalemde
Bu benim bahtımı kara yazmışlar
Bilirim güldürmez devr-i alemde
Bir günümü yüz bin zare yazmışlar
Arif bilir aşk ehlinin halini
Kaldırır gönlünden kıy-ü kalini
Herkes dosta salmış arzuhalini Continue reading…
İşler, iş olarak şerefli veya şerefsiz diye ayrılmazlar. Yapılışlarındaki maksada göre şerefli veya şerefsiz olurlar.
Aristotales
Gafil gezme şaşkın bir gün ölürsün
Dünya kadar malın olsa ne fayda
Söyleyen dillerin söylemez olur
Bülbül gibi dilin olsa ne fayda Continue reading…
Bu ayrılık dilimde bir sus oldu
Bülbüller hasret seherinde pencereme kondu
Söylediler halimden söyleştiler, dertlice
Son sözleri Allah yardımcın olsun oldu
Ali Özdemir
Seyyah-ı Aşk
Temmuz 2013