Yaşanılası dünyanın Ne tadı ne tuzu kaldı Ömür denen şu zamanın Çoğu gitti azı kaldı Çalışmadan yiyenlerin Derimizi giyenlerin Nice benim diyenlerin Ne izi ne tozu kaldı Çürük ökçe yırtık taban Kurdu kuşu ettik çoban Gariban daha da garibanNe çulu ne bezi kaldı Bizden geçinen kalleşler Döner geri bizi taşlar Sıvıştı yaren yoldaşlar Ne sözü ne özü kaldı Cahiller kendini aklar Kamiller özünü yoklar Kurudu çaylar ırmaklar Serçeşme’nin gözü kaldı Dertli Divani’nin varı Canandır canın öz yari Geçti bu devrin baharı Ne yazı ne güzü kaldıSöz-Müzik: Dertli Divani
değerli büyüğümüz bağlamanın şahı bizim deyimimizle. halk müziğinin padişahı hemşerimiz abimiz yani arif hocamız ne söylese söylesin farklı bir ses tonu farklı bir yorumu var . taklit etseler beceremezler daha iyisini hiç okuyamazlar . bunu için tek kelimeyle hocamızın ellerinden öpüyorum …
değerli büyüğümüz bağlamanın şahı bizim deyimimizle. halk müziğinin padişahı hemşerimiz abimiz yani arif hocamız ne söylese söylesin farklı bir ses tonu farklı bir yorumu var . taklit etseler beceremezler daha iyisini hiç okuyamazlar . bunu için tek kelimeyle hocamızın ellerinden öpüyorum …