Yılmaz Odabaşı Kendine Benim İçin Bir Gül Ver

Sensizlikle flört etmeyi sen değil, sensizlik bilir
sesi ses, sessizliği sensizlik bilir
Korkma, sana aşkı öğretmeyen kendinin
ellerinden tut
Çok ağrımış kendinin, siyah
ve ayaz kendinin
Hep avuttuğum düşler için bana bir gül ver
Bak, Palandöken dağlarında karlar erimiş
teknelerle kol kola bir bahar sulara inmiş
dağlar için, sular için bana bir gül ver
Bir gül ver söküldüğüm günler için

ve önce kendinin ellerinden tut
Kendimin ellerinden tutunca
içimden nehirler gibi akmak geliyor
yollara çıkmak, yolculuklara bakmak geliyor
Geberesiye içip salaş meyhanelerde
buralardan böyle ceketsiz kaçmak geliyor
Tutunca kendimin ellerinden
pusulasız gemilerde yatmak
yaşlı ve şefkatli bir azizenin koynunda
sabaha dek kıpırtısız susmak geliyor
Sevgilim, iyi insan, tutunca ellerimden
ömrümün içinden akmak geliyor
Sessizlik sensizliği ezbere bilir
sensizlik her şeyi bilir
Korkma, sana aşkı öğretmeyen kendinin
ellerinden tut;
sonra bana aşkı öğretmeyen kendimin
ellerinden
Bak, yıllarım sırılsıklam yağmurlar giymiş
günlerin avlusuna yeni yeni çocuklar inmiş
dağlar için, sular için bana bir gül ver
Avuttuğum düşler için bana bir gül
Bir
gül
pusulasız gemiler, sökülmüş günler için
Ben bütün yeşillerimi inatçı ayazlara çaldırdım
sen kendinin ellerinden tut
ve kendine benim için bir gül ver
Kendine
bir
gül(ü) ver.

Yılmaz Odabaşı

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir