Kırk yılın kışı, güzel alnını kuşattı mı
Kapladı mı yüzünü derin çukurlar artık
Gençliğinin kibirli, süslü giyim kuşamı
Beş para etmez olur, hırpani yırtık pırtık
O zaman sorarlarsa güzelliğin nerdedir
Dinç ve şen günlerinin hazinesi ne oldu
Dersen yuvaların çökmüş şu gözlerdedir
Bencillik utancıyla israfa övgüdür bu
Kavuşur güzelliğin çılgınca alkışlara
Benim güzel çocuğum beni kurtarır,” dersen
Ve yüzümü ağartır ben yaşlandıktan sonra
Güzelliğinin onda sürdüğünü göstersen
O, sen yaşlandığında yeniler varlığını
Soğuktan donan kanın duyar ısındığını. William Shakespeare