Ali Özdemir Toplum Ve Seçim Yazısı

Malum ülkemizde 7 Haziran 2015 Genel Seçimlerine çok az zaman kaldı. Genel seçimler yaklaştıkça da seçim yarışı daha da fazla hız kazanmaya başladı. Adil bir rekabet ortamının olmadığı böyle bir seçim ortamında gerilimde gitgide arttıyor. Ne yazık ki gerilim milleti yönetenlerden başlayarak tabana kadar yayılıyor. Tavanda başlayan ölçülebilir anlaşılabilir seviyeli yada seviyesiz gerginlikler, tabana doğru yayıldıkça kontrolden çıkıp, karşılıklı hakaretlere ve kavgalara dönüşüyor. Şahsi görüşüme göre ülkemizdeki bu seviyesizliğin en büyük nedeni toplumun içinde bulunduğu aşırı aidiyet duygusudur. Örneğin A partisine oy veren bir vatandaşımız karşıt düşünceye sahip başka bir vatandaşın kendi oy verdiği partiye eleştiride bulunmasına asla izin vermiyor veya bunu hoş karşılamıyor.  Çünkü oy verdiği partiyi her şeyin üstünde tutuyor ve o parti için yaptığı her şeyi çok doğru buluyor. Başka bir örnek verecek olursak seçmen kendi oy verdiği A partisinin liderine bir başka seçmenin yaptığı eleştiriyi kendisine yapılmış gibi görüp, her şeyi göze alarak hatasına günahına bakmadan o siyasi lideri ölümüne savunmaya kalkıyor. Bu ve buna benzer tutumlar aslında toplumun büyük bir kesiminde böyle. Bu topraklarda yaşayanlar, yani bizler; takım tutarız, eleştirtmeyiz; sanatçı severiz, laf ettirmeyiz; partiye oy veririz, söz söyletmeyiz; siyasilere oy veririz; toz kondurmayız. Peki neden? Çünkü sevdiğimiz, beğendiğimiz veya tercih ettiğimiz kişiyi, takımı, partiyi, sanatçıyı ev ahalisinden biri haline dönüştürmekte üstümüze yok bizim. Bizim aile yapımızda aile bireylerine laf ettirilmez. Ailemizden birinin yaptığı yanlışı çoğu zaman hoş karşılarız ama başka birinin yaptığı hatayı çoğu zaman hoş karşılamayız. Aile toplumun en çekirdek halidir. Çekirdek bozuk olursa meyvede bozuk olur. Eleştiri hakkının sadece kendinde olduğunu düşünmek doğrunun asla bulunamamasına yol açar. Bu durum toplumu kötüye sürükler. Atalarımızın konu ile ilgili olarak söylemiş olduğu çok güzel atasözleri vardır. Olaya iğne ve çuvaldız açısından bakmak gerekli. Avrupa’nın medeniyet yarışında bu kadar ileride olması, bizim yüzyıllardır geride kalmamızdan dolayıdır. Biz geriden geldiğimiz için önden gidenin sadece arkasını görebiliyoruz. Avrupa ülkeleri ve Amerika muassır medeniyetler seviyesine eleştiri ve sorgulama kültürünü yüzyıllar önce özümsedikleri için ulaşmışlardır. Batılı devletler aydınlanmayı kendileri elde etmiştir. Biz 500 yıldır onları takip ediyoruz. Umarım bir gün takip eden değil, tekrar takip edilen bir toplum haline geliriz.  Aydınlık günlerin başımıza doğması dileği en büyük temennimiz.

Ali Özdemir

Seyyah-ı Aşk

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir