Gül yüzlünün kalbini eğmek istersen,
Dikene de razı ol, değmek istersen.
Yüz parçaya bölünmüş tarağa bir bak;
O güzelin saçını sevmek istersen.
Ömer Hayyam
Kategori: Din
Mevlana Aşk Nedir İsimli Şiiri
şarabım aşk ateşidir
hele onun eliyle sunulursa
öyle bir ateşe odun kesilmezsen
yaşamak haram olur sana
söz dalga dalga coşmada
amma onu dudakla, dille değil, gönülle
canla anlatman daha iyi
aşk nedir, bilmiyorsan gecelere sor
şu sapsarı yüzlere, şu kupkuru dudaklara sor
su nasıl yıldızı, ayı aksettirir, gösterirse
bedenler de canı, aklı bildirir, gösterir Devamını Oku
Ömer Hayyam Kalıp Hakkında Rubai
Ömer Hayyam Ölüm Hakkında Rubai
Yunus Emre Aşkın Beni İsimli Şiiri
Gözüm seni görmek için elim sana ermek için
Bu gün canım yolda kodum yarın seni bulmak için
Bu gün canım yolda koyam yarın ivazın veresin
Arz eyleme uçmağını hiç arzum yok uçmak için
Benim uçmak neme gerek hergiz gönlüm ona bakmaz
İş bu benim zarılığım değildürür bir bağ için
Uçmak uçmağım dediğin mü’minleri yeltediğin
Vardır ola bir kaç huri arzum yoktur koçmak için
Bunda dahi verdin bize ol huriyi çiftü helal
Ondan geçti arzum tamam arzum sana ermek için
Sufilere ver sen onu bana seni gerek seni
Haşa ben terkedem seni şol bir evle çardak için
Yunus hasretdürür sana hasretini göster ona
İşin zulüm değil ise dad eylegil istedi çün.
Yunus Emre
Bu gün canım yolda kodum yarın seni bulmak için
Bu gün canım yolda koyam yarın ivazın veresin
Arz eyleme uçmağını hiç arzum yok uçmak için
Benim uçmak neme gerek hergiz gönlüm ona bakmaz
İş bu benim zarılığım değildürür bir bağ için
Uçmak uçmağım dediğin mü’minleri yeltediğin
Vardır ola bir kaç huri arzum yoktur koçmak için
Bunda dahi verdin bize ol huriyi çiftü helal
Ondan geçti arzum tamam arzum sana ermek için
Sufilere ver sen onu bana seni gerek seni
Haşa ben terkedem seni şol bir evle çardak için
Yunus hasretdürür sana hasretini göster ona
İşin zulüm değil ise dad eylegil istedi çün.
Yunus Emre
Ömer Hayyam Suç Hakkında Rubai
Yunus Emre Ademoğlu İsimli Şiiri
Miskin Adem oğlanı, nefse zebun olmuşdur
Hayvan canavar gibi, otlamağa kalmıştır
Hergiz ölümün sanmaz, ölesi günin anmaz
Bu dünyadan usanmaz, gaflet önin almışdur
Oğlanlar öğüt almaz, yiğitler tevbe kılmaz
Kocalar taat kılmaz, sarp rüzgar olmuştur
Beğler azdı yolundan, bilmez yoksul halinden
Çıktı rahmet gölünden, nefs gölüne dalmışdur
Yunus sözi alimden, zinhar olma zalimden
Korkadurın ölümden, cümle doğan ölmüşdür.
Yunus Emre
Hayvan canavar gibi, otlamağa kalmıştır
Hergiz ölümün sanmaz, ölesi günin anmaz
Bu dünyadan usanmaz, gaflet önin almışdur
Oğlanlar öğüt almaz, yiğitler tevbe kılmaz
Kocalar taat kılmaz, sarp rüzgar olmuştur
Beğler azdı yolundan, bilmez yoksul halinden
Çıktı rahmet gölünden, nefs gölüne dalmışdur
Yunus sözi alimden, zinhar olma zalimden
Korkadurın ölümden, cümle doğan ölmüşdür.
Yunus Emre
Mevlana Denizlerin Üzerinde İsimli Şiiri
Pek acayip bir şey bu
Güz mevsiminde olduğumuz halde
Birdenbire güneş koç burcuna girdi baktım
Baktım birden bire ilkbahar oldu
Birdenbire kaynadı kanım
Nerdeyse hani bulanıp kanıma bir deve gibi köpürecek
Bir deve gibi oynamaya başlayacağım
Bir uzaklaşıp bir yakınlaşması kan dalgalarının
Kendisinden geçmiş insanla dolu bir ova
Ölümsüz gözle görülmez bir içki alemi
Baktım birdenbire canlandı ölü
Güz mevsiminde olduğumuz halde
Birdenbire güneş koç burcuna girdi baktım
Baktım birden bire ilkbahar oldu
Birdenbire kaynadı kanım
Nerdeyse hani bulanıp kanıma bir deve gibi köpürecek
Bir deve gibi oynamaya başlayacağım
Bir uzaklaşıp bir yakınlaşması kan dalgalarının
Kendisinden geçmiş insanla dolu bir ova
Ölümsüz gözle görülmez bir içki alemi
Baktım birdenbire canlandı ölü
Pir Sultan Abdal Bir Kişi Özünde İkilik Olsa
Ömer Hayyam Cem Hakkında Rubai
Mevlana Bu Şiir Ondan Utanıyor Şiiri
Bu ne güzel koku böyle, bu ne güzel koku
Gül bahçesinden yoksa gelen o mu?
Gece mi bu gelen, misk mi bu, amber mi bu?
Bu ne güzel koku böyle, bu ne güzel koku
O pazardan tezcecik yoksa o mu geliyor
Yoksa güzelimiz geri mi geliyor ne?
Bu nasıl yüz böyle, bu nasıl ışık?
Bu nasıl ay böyle, bu nasıl güneş?
Mağaradan mı çıktı, dağdan mı iniyor
O yalnızlığın adamı, o dost?
Gül bahçesinden yoksa gelen o mu?
Gece mi bu gelen, misk mi bu, amber mi bu?
Bu ne güzel koku böyle, bu ne güzel koku
O pazardan tezcecik yoksa o mu geliyor
Yoksa güzelimiz geri mi geliyor ne?
Bu nasıl yüz böyle, bu nasıl ışık?
Bu nasıl ay böyle, bu nasıl güneş?
Mağaradan mı çıktı, dağdan mı iniyor
O yalnızlığın adamı, o dost?
Ömer Hayyam Gerçek Aşk Hakkında Rubai
Mevlana Hazretleri Bu Ayrılık İsimli Şiiri
Kusuruma bakmayın benim dostlar
Bağışlayın beni
Ben davullara, bayraklara aldırmayan
Bir padişahın yoluna düşmüşüm
Deli divane olmuşum
Çok uzaklardan yürüyen bir adam gibiyim ben
Çok uzaklardan geçen bir hayal gibi
Ama yok da sayılmam hani
Var olan bir şeyim ben
Haydi ben bensiz geleyim sen sensiz gel
Bağışlayın beni
Ben davullara, bayraklara aldırmayan
Bir padişahın yoluna düşmüşüm
Deli divane olmuşum
Çok uzaklardan yürüyen bir adam gibiyim ben
Çok uzaklardan geçen bir hayal gibi
Ama yok da sayılmam hani
Var olan bir şeyim ben
Haydi ben bensiz geleyim sen sensiz gel
Yunus Emre Aşık Kendi Kanını
Helal kıldı ma’şuka aşık kendi kanını
Ma’şuk nakşından okur aşk eri Kur’anını
Yardan ayrı olunca asılıp ölmek yeğdir
Aşık kendi bırakır boynuna urganını
Gitmez aşık gözünden hergiz ma’şuk hayali
Nitekim zilha verir Yusuf’un nişanını
Dirlik budur aşıka ma’şuk yolunda öle
Sorarlar ise aydam aşıkın burhanını
Belkıys ile Süleyman aşka düştü bir zaman
İsteyip bulmadılar bu derdin dermanını
Gökteki Harut Marut aşk için indi yere
Zühre yüzün görecek unuttu Rahman’ını
Güzaf görmen siz aşkı kime oğradı ise
Ma’şuk nakşından okur aşk eri Kur’anını
Yardan ayrı olunca asılıp ölmek yeğdir
Aşık kendi bırakır boynuna urganını
Gitmez aşık gözünden hergiz ma’şuk hayali
Nitekim zilha verir Yusuf’un nişanını
Dirlik budur aşıka ma’şuk yolunda öle
Sorarlar ise aydam aşıkın burhanını
Belkıys ile Süleyman aşka düştü bir zaman
İsteyip bulmadılar bu derdin dermanını
Gökteki Harut Marut aşk için indi yere
Zühre yüzün görecek unuttu Rahman’ını
Güzaf görmen siz aşkı kime oğradı ise
Mevlana Bir Olur Mu? İsimli Şiiri
Biri geldi, hoca Senai öldü dedi
Yabana atılır bir er değildi ki, omuz silkelim
Saman çöpü değildi ki uçtu diyelim
Su değildi ki, soğuktan dondu diyelim
Tarak değildi ki, bir saç teli kırdı onu diyelim
Buğday tanesi değildi ki, toprakla kayboldu diyelim
O şu toprak yurtta bir altın gömüsüydü.
Bir arpaya sayardı iki cihanı
Aldı topraktan yaratılan bedeni bir gün, fırlattı toprağa attı
Aldı götürdü akıl denen şeyi
Yanlış laf mı ediyoruz ne
Yabana atılır bir er değildi ki, omuz silkelim
Saman çöpü değildi ki uçtu diyelim
Su değildi ki, soğuktan dondu diyelim
Tarak değildi ki, bir saç teli kırdı onu diyelim
Buğday tanesi değildi ki, toprakla kayboldu diyelim
O şu toprak yurtta bir altın gömüsüydü.
Bir arpaya sayardı iki cihanı
Aldı topraktan yaratılan bedeni bir gün, fırlattı toprağa attı
Aldı götürdü akıl denen şeyi
Yanlış laf mı ediyoruz ne