Derinden derine ırmaklar ağlar
Uzaktan uzağa çoban çeşmesi
Ey suyun sesinden anlayan bağlar
Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi
Gönlünü Şirin’in aşkı sarınca
Yol almış hayatın ufuklarınca
O hızla dağları Ferhad yarınca
Başlamış akmağa çoban çeşmesi
O zaman başından aşkındı derdi
Mermeri oyardı, taşı delerdi
Kaç yanık yolcuya soğuk su verdi
Değdi kaç dudağa çoban çeşmesi
Vefasıs Aslı’ya yol gösteren bu
Kerem’in sazına cevap veren bu
Kuruyan gözlere yaş gönderen bu
Sızmazdı toprağa çoban çeşmesi
Leyla gelin oldu, Mecnun mezarda
Bir susuz yolcu yok şimdi dağlarda
Ateşten kızaran bir gül arar da
Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi
Ne şair yaş döker, ne aşık ağlar
Tarihe karıştı eski sevdalar
Beyhude seslenir, beyhude çağlar
Bir sola, bir sağa çoban çeşmesi.
Faruk Nafiz Çamlıbel
- Orhan Veli Kanık Beni Bu Havalar Mahvetti
- Vedat Türkali İstanbul İsimli Şiiri