Bunca zamandır nerede olduğumu soracak olursan
“Oldu bir şeyler” demeliyim
oturmalıyım bir taşa
kararan dünyada,
kendini yemiş bitirmiş bir nehirde
Korumasını bilmiyorum yitirdiklerini kuşların
Geride bıraktığım denizi
ya da çığlığını kız kardeşimin
Nedir bu toprağın zenginliği?
Gün neden günle kapanıyor?
Neden karanlık gece çalkalanıyor ağzımda?
Ve ölüm neden?
Nereden geldiğimi sormayacak mısın?
Anlatayım sana
Kırık şeyleri
Acılı kapları
Sık sık tozlanan koca sığırları
ve tutulu kalbimi
Bunlar ne belleğimizde uyanan sarı güvercinler
ne de anılardır kuşaktan kuşağa akan
Ağlayan yüzlerdir bunlar
Parmaklardır gırtlağımızdaki
ve toprağa düşen yapraklardır
Yiten günün karanlığıdır
Yeşertir kaleleri hüzünlü kanımızdaki
İşte menekşeler ve işte kırlangıçlar
Sevdiğim her şey
Tatlı mesajlar veren günbegün
açıkta zaman
tatlılığı artan
Kaçamayız biz;
Dişlerimizin arasından
Neden kemiriyor boşa giden zaman
sessizlik kabuğunu?
Ne yanıt vereceğimi bilmiyorum
O kadar çok ki ölümüz
Ve o kadar çok ki kızıl güneş önünde setler
Ve o kadar çok ki çarpık kabuklu başlar
Ve o kadar çok ki öpücüklerimizi engelleyenler
Ve o kadar çok ki unutmak istediklerim
Pablo Neruda
- 32 Farz Nedir 54 Farz Nedir
- Namık Kemal Terbiye Hakkında Bir Söz