13 Mart 2012 tarihli gazete manşetlerine bakıldığında ‘Pozantı Cezaevi ve İnsanlık’ yazımı daha iyi anlayabilirsiniz. 13 Mart 2012 tarihli gazete manşetleri malum hapishaneye girene kadar adlarını bile duymadığımız şahısları kahramanlar gibi gösteren fotoğraflarla dolu. Şimdi onlar çıkınca nedense medyamız daha bir özgür oldu!
Bu gün medyanın aslında özgür olmadığını bir kez daha anladım. Çünkü atılan ve attıkları manşetlerden birilerinin kontrolünde oldukları o kadar belli ki! Ülkenin gerçek meselelerine güncel sorunlara eğildikleri neredeyse yok gibi! Daha dün İstanbul’un orta yerinde yapılan AVM inşaatı yangının da 11 emekçiyi kaybetti bu ülke. Üstelik bazıları Van’da yıkılan yuvalarını yapmak için para kazanmaya gelmişlerdi ama makus talihleri peşlerini bırakmadı işte. ‘Kader’ ne acayip değil mi? Depremde ölmeyenler Avrupa başkentinde yangından öldüler. Olay sonrası Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı şantiyede iş güvenliği açısından ihmallerin olduğunu belirtti. 11 işçi ölmüş, depremde yıkılan yuvalar yapılmamak üzere bir kez daha yıkılmış, ihmal olsa ne olur olmasa ne. Şimdi Sayın Bakana sormalı, ülkemizde neden olaylar olmadan ihmaller önlenemiyor. Marifet olaylar olmadan önce ihmalleri önlemek. İşçi ve işverenleri iş güvenliği alanında bilinçlendirmek. Çalışma alanının her yerinde gerekli tedbirleri almak ve bütün ihmalleri yok etmek. Bu görev en başta devletimize ve devletimizin görevlendirdiği idareci ve personellere, sonra işveren ve işçiye ve tabi ki vatandaşlarımıza düşmektedir. Bu kontrol zincirinin herhangi bir halkasında meydana gelen bozukluk bütün kontrol mekanizmasının sonu olur. Maalesef ülkemizde de yaşamın her alanında olduğu gibi bu alanda da kontrol zincirinin bütün halkaları bozuk ve kırık. Bu ülkeyi suni gündemlere hapsedenler ve suni gündemleri yapanlar, ülkesi adına en büyük ihaneti işleyenlerdir. Ey insanlık! Nerdesin?
Ali Özdemir