Çünkü ümmilere içlerinden, kendilerine ayetlerini okuyan, onları temizleyen, onlara Kitabı ve hikmeti öğreten bir peygamber gönderen O’dur. Kuşkusuz onlar önceden apaçık bir sapıklık içindeydiler.Cuma Suresi 2. ayet
Ümmet olsan, gariplere uyar olAyet ve hadisi her kim dese, duyar olRızk, nasip her ne verse, tok gözlü olTok gözlü olup şevk şarabını içtim ben işteMedine’ye Rasul varıp oldu garipGariplikte sıkıntı çekip oldu sevgiliCefa çekip Yaradan’a oldu yakın Devamını Oku
Bismillah deyip beyan ederek hikmet söyleyip Taleb edenlere inci, cevher saçtım ben işte Riyazeti sıkı çekip, kanlar yutup İkinci defter” sözlerini açtım ben işte Sözü söyledim, her kim olsa cemale talip Canı cana bağlayıp, damarı ekleyip Garip, yetim, fakirlerin gönlünü okşayıp Gönlü kırık olmayan kişilerden kaçtım ben işte Hoca Ahmet Yesevi Divan-ı Hikmet Hikmet I
Andolsun biz Lokman’a: Allah’a şükret! diyerek hikmet verdik. Şükreden ancak kendisi için şükretmiş olur. Nankörlük eden de bilsin ki, Allah hiçbir şeye muhtaç değildir, her türlü övgüye layıktır. Lokman Suresi 12. ayet
∗ Hz. Lokman’ın, Eyüp Peygamber ile akraba olduğu söylenir. İslam alimleri Hz. Lokman’ın peygamber değil, hikmet sahibi bir zat olduğu kanaatindedirler. Hikmetin bir anlamı da nazari ilimleri elde ettikten sonra kazanılan ruhi olgunluk, söz ve davranışlarda isabet melekesidir. Zemahşeri’nin Keşşaf isimli tefsir kitabında, onun hikmetlerinden bir örnek olmak üzere şu olay anlatılmaktadır. Bir gün Davud Peygamber, Lokman’dan, bir koyun kesip en iyi yerinden iki parça et getirmesini istemiş; Lokman da, ona kestiği hayvanın dilini ve yüreğini getirmiş. Birkaç gün geçince Davud a.s. bu defa hayvanın en kötü yerinden iki parça et getirmesini istemiş; Lokman, yine dilini ve yüreğini getirmiş. Hz. Davud’un, sebebini sorması üzerine Lokman şöyle demiş. Bu ikisi iyi olursa, bunlardan daha iyisi; kötü olursa, yine bunlardan daha kötüsü olmaz, demiş.