Kimse emin değil ki şafaktan tekrar
İste; gelsin, gül renkli şaraptan tekrar
Sen altın değilsin ki, hey aptal herif
Gömüp de çıkarsınlar topraktan tekrar. Ömer Hayyam
Beni, toprak ve sudan kazdı; benim suçum ne?
Dokuduğu ipek, çul, sazdı; benim suçum ne?
İyi, kötü yaptığım her şeyi ve her sözü
Bu alnıma kendisi yazdı; benim suçum ne? Ömer Hayyam
Ne kazandım dünyadan? Sorulunca: Hiç.
Şu kısacık yaşama sarılınca? Hiç.
Yanan neşe mumuyum, üzme boşuna;
Cem elinde kadehim, kırılınca: Hiç. Ömer Hayyam
Aşk ki gerçek değilse, tutkusu olmaz
Ateşi köze döner, kokusu olmaz
Aşık olan gün, gece, ay ve yıl yanar
Güneş, ışık, rahat ve uykusu olmaz. Ömer Hayyam
Temiz bir can gelmiş, ne toz, ne toprak
O dünya konuğuna, burda iyi bak
Otur, biraz sohbet et, sabah şarap sun
Birazdan diyecek ki, Sonrası yasak. Ömer Hayyam
Temizdir benim aşkım, sudan berraktır
Bu aşk oyunu bana helaldir, haktır
Hep şekil değiştirir ellerin aşkı
Şu aşkımda en küçük fark bile yoktur. Ömer Hayyam
Şarap ile eğlence, aşığım benim
Küfürden, dinden kaçmak; ışığım benim
Dedim: Ey gelin dünya, başlığın nedir?
Dedi: O güzel gönlün, başlığım benim! Ömer Hayyam
Dünyada bir gün bile rahat değildim
Varlığımda bir sevinç, bir tat değildim
Çok öğrencilik ettim dünyada ama
Ben ki işimde henüz üstad değildim. Ömer Hayyam
Yıldız ve ay her zaman gökte olacak
Saf şaraptan iyiyi sanma bulacak
Şarap satan insana ben çok şaşarım
Satıp, ondan güzel bir mal mı alacak. Ömer Hayyam
Dünyayı süslediler, bir şey kalmadan
Bu süslere inanma, akıl olmadan
Giden de çok dünyadan, gelen de ama
Sen payını al ondan, seni almadan. Ömer Hayyam
Geçmiş günü beyhude yere yad etme
Bir gelmemiş an için de feryat etme
Geçmiş gelecek masal bunlar hep
Eğlenmene bak ömrünü berbat etme
Niceleri geldi, neler istediler
Büyükse de isyanım, kötülüklerim,
Yüce Tanrı’dan umut kesmiş değilim;
Bugün sarhoş ve harap ölsem de yarın
Rahmete kavuşur elbet kemiklerim. Ömer Hayyam