Aşk bahçemi süsleyen inci çiçeğim misin Aşk bahçemi süsleyen inci çiçeğim misin Gecemi aydınlatan ateş böceğim misin Gecemi aydınlatan ateş böceğim misin Gençlik başımda duman ilk aşkım ilk heyecan Devamını Oku
Bunca gün, ah, bunca gün
görmeyi seni böyle kırılgan, böyle yakın
nasıl öderim, neyle öderim
Uyandı kana susamış
ilkbaharı koruların
çıkıyor tilkiler inlerinden
çiylerini içiyor yılanlar
ve ben gidiyorum seninle yapraklarda
çamlar ve sessizlik arasında
sorararak kendime nasıl, ne zaman
ödeyeceğim diye şu bahtımı
Bütün gördüklerim içinde
Paros mermeri gibi güzel ak kollarıyla
Ağaçlara tırmanır, dalları eğerdi
Yapraklar ince ince ürperirdi rüzgarda
Ak gerdanı güneşle, gölgeyle dalga dalga
Al meyvaya uzanırdı incecik parmakları
Kirazların her biri bir ateş damlasıydı
Ardısıra çıkardım; bacağını açarken
Tutuşan gözlerime usulca ‘susun! ‘ derdi
Sonra şarkı söylerdi
Bazen ak dişlerinde türkü yerine meyva
Tıpkı o güzel erden, o yabanıl Diana
O güzelim ağzıyla kiraz sunardı bana
Dudağımda, konarken, bir sevda gülücüğü
Düşürürdüm kirazı, alırdım öpücüğü. Victor Hugo
Çukurova bayramlığın giyerken
Çıplaklığın üzerinden soyarken
Şubat ayı kış yelini kovarken
Cennet dense sana yakışır dağlar
Ağacımız yapraklarla donanır
Taşlarımız bir birliğe inanır
Hep çiçekler bağrınızda gönenir
Pınarınız çağlar, akışır dağlar
Allah’ım bu vuslatı hicran etme
Aşkın sarhoşlarını nalan etme
Sevgi bahçesini yemyeşil bırak
Bu mestlere bahçelere kasdetme
Dalı yaprağı vurma hazan gibi
Halkını başı dönmüş zelil etme
Kuşunun yuvasının ağacını
Yıkma da kuşlarını perran etme
Kumunu ve mumunu karıştırma
Düşmanları kör et de şadan etme